Aslıhan Altay Karataş – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT özel yayınında gazetecilerin gündeme ait sorularını yanıtladı. Erdoğan özetle şunları söyledi:
KÜRESEL BESİN KRİZİ HAFİFLEYECEK: (Tahıl Koridoru) Natürel bu mevzuda uzun müddettir aralıksız bir biçimde ağır temas ve müzakereler yürüttük. Sonuçta Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünya piyasalarında inançlı bir halde ihracına yönelik mutabakatın İstanbul’da imzalanmasını sağladık. Planın başarılı formda uygulanmasıyla vahim boyutlara ulaşmakta olan global besin krizinin tesirleri hafiflemeye başlayacak. Ortaya çıkabilecek kıtlıklar peşinen önlenecek. Bu tarihi muvaffakiyete verdiğimiz katkı Türkiye’nin global sorunlarda oynamaya muktedir olduğu değerli rolü bir defa daha ortaya koymuştur. Planın operasyonel boyutu inşallah İstanbul’dan yönetim edilecek. Burada ülkemiz, Rusya, Ukrayna ve BM’den yetkililer burada rol alacaktır. Ukrayna’ya giden ve oradaki limanlardan gelen gemilerin emniyetli ve plana uygun formda seyrine birlikte istikamet verilecek.
BAŞARISIZLIK HEPİMİZİN ALEYHİNE OLACAKTIR: Yürütülen müzakereler çok hassas bir yerde şu ana kadar ilerledi. Savaşın devam ettiği bir ortamda zati akside düşünülemezdi. Sürecin hala ne kadar hassas olduğunu cumartesi günü Odessa Limanı’na düzenlenen hücumdan görebiliyoruz. Maalesef bu türlü bir şeyi dilek etmezdik, fakat oldu. Herkesten attıkları imzalara sahip çıkmalarını ve üstlendikleri sorumluluklara uygun halde hareket etmelerini bekliyoruz ve varılan mutabakatın lafzı ve ruhuna karşıt hareketlerden de kaçınılmasını istiyoruz ki, bu ortada ağır bir biçimde trafiğinizi artırdık, ki bu türlü bir şeyin olması bizi üzüyor ve burada bir başarısızlık hepimizin aleyhine olacaktır. Bunu da kendilerine hatırlatıyoruz. Biz muahedeyi tüm ögeleriyle hayata geçirmeye kararlıyız ve bu taraftaki çalışmalarımız da devam ediyor. Savaşın başından beri önceliğimiz ateşkesin sağlanmasının akabinde adil ve sürdürülebilir bir barışın teşhis edilmesi. Bu anlayış var, temenni ederim ki bunu da başarırız.
TÜRKİYE’DEN TAVİZ BEKLENMESİN: (İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği başvurusu) Tepede her şeyden evvel PKK/PYD/YPG ile FETÖ’ye takviye verilmeyeceği ve bunun bizim kırmızı çizgimiz olduğunu kendilerine orada ısrarla hatırlattık. NATO Tepe Bildirisinde de bilhassa gönderme yapılan bir mutabakat muhtırasında bu taahhüt edildi ve teyit edildi. Buradan taviz vermeyi bizden kimse beklemesin dedik. Doruğun en kıymetli sonucu bana nazaran budur. Yani NATO’nun kayıtlarına bu terör örgütlerinin girmiş olması, Madrid Zirvesi’nin en başarılı yanıdır. Artık İsveç ve Finlandiya’dan teröre verilen dayanağın kesilmesi noktasında doğal somut beklentilerimiz var. Teröre takviyenin sonlandırılması için atılan yahut atılmayan adımların bütün muhasebesi ortaya koyulacak. Mutlaka Türkiye’den bu hususta bir taviz beklenmesin. Terör propagandası dahil, terör örgütü uzantılarını ülkemiz aleyhine faaliyette bulunmaktan alıkoymadıkları sürece bizden olumlu bir yaklaşım beklemesinler. Eğer bu bu türlü gitmezse kusura bakmayın önümüze bu geldiği anda parlamentomuz bizim bu işe olumlu bakmaz.
YUNANİSTAN’A GÖZDAĞI: Ya biz Türkiye’yiz, bir kabile devleti değiliz. Efes tatbikatı bunları bayağı çıldırttı. Yunanistan’da 9 Amerikan üssü var. Artık bunları adalara yerleştirme çabaları var. Alışılmış Rusya’ya karşı kurulduğunu söylüyorlar. Dedim ya yok, kimi aldatıyorsunuz? (Adaların silahlandırılması) Artık Lozan ve Paris antlaşmalarına zıt olan bu türlü bir durumda Türkiye olarak biz ne yapalım? Elimiz kolumuz bağlı duralım, ‘Ey Yunanistan sen ne yapmak istiyorsan yap’ o denli mi diyelim? Ne gerekiyorsa vakti saati geldiğinde bunu da Türkiye olarak yaparız. Bu adaların egemenliğinin gayri askeri statü altında kalmaları kaydıyla kendisine verildiğini Miçotakis bilmiyor herhalde, yani bunu öğrenecek.
F-16 KURALINA REAKSİYON: (ABD Temsilciler Meclisi’nin F-16 satışına Yunanistan şartı) Yani bu tıp koşullar Türkiye için geçerli kaideler değil, olacak iş de değil. Zira Biden ile Madrid’de yaptığımız görüşmede bunları biz çok olumlu bir halde onunla konuştuk. Ve hakikaten kendisinin de dönüşte yaptığı açıklamaları aslında olumluydu. Sonra bu nereden çıktıysa, yani Yunanistan’la ilgili bahisler gündeme geldi. Olağan ABD idaresi bu takviyesini kamuoyu nezdinde görünür kıldıkça Rum-Yunan lobisi başta olmak üzere Kongre’deki birtakım odakların F16 talebimizi engellemek için teşebbüslerini olağan hızlandırdıklarını da görüyoruz. Kanunla ilgili süreç devam ediyor ve şimdi katılaşmış bir karar de mevcut değil. Ben gelişmelerin olumlu olacağı inancındayım. Bu hususta da şu anda birtakım teşebbüslerde bulunuyoruz, bulunacağız.
DUHOK SALDIRISININ HEDEFİ: Bu, PKK/YPG-PYD bunların alışılmış terör aksiyonlarının bir gibisi. Buna biz yabancı değiliz. Tüm Amerikalılara, birebir biçimde Rusya tarafına, ‘Bakın bu durum bu türlü, oyuna gelmeyelim’ dedik. Birebir biçimde bunu Iraklı dostlarımıza da ilettik, ‘Yaptığınız açıklamalara dikkat edin. Biz dostumuzla bu türlü bir duruma girmeyiz’ dedik. Kaygı, Irak ve Türkiye ortasındaki olumlu münasebetleri bozmak.
‘2023 seçimlerinin telafisi olmaz’
DÖNÜM NOKTASI: AK Parti olarak öncelikle girdiğimiz her seçimi bir evvelkinden kıymetli gördük. 2023 seçimlerini de bu vakte kadar girip galip çıktığımız seçimlerden daha kıymetli görüyoruz. Bu seçimi de bir dönüp noktası olarak görüyoruz. Seçimlerin kazası, telafisi olmaz. Sen ben değil, bütün bir ülke kaybeder. AK Parti’nin kazanması Türkiye’nin kazanması demek. Kolayından söyleyeyim; yalnızca havalimanlarına baktığımız vakit, misyona geldiğimizde 26 tane vardı, artık ise 58 tane var.
ALTILI MASA’YA TENKİT: Bu ittifak ne aday çıkarır bizi ilgilendirmiyor. Biz kendimize bakarız. Masanın altında farklı, masanın üstünde farklı olaylar dönüyor. Masadakilerin işi gücü palavra dolan, fitne bölücülük, ve ortak noktaları terör örgütünün savunucusu olmaları. Onlar nasıl bir ihanetin içinde olduklarını kendileri düşünmesi lazım. Biz milletimizin ferasetine inanıyoruz. Kimin ne olduğunu net görür. Oyunu ona nazaran kullanır.